İlk defa Bertolucci'nin ismini 80 lerin sonlarında "Son İmparator" filmi ile duymuştum. Film 30 milyon dolar bütçesi ile o zamanlar en pahalı prodüksiyonlardan biri idi. Tam hatırlamamakla beraber Oscar adaylıkları sırasında ülke gündemine girmişti muhtemelen. 9 dalda Oscar'ları toplayan filmi vizyonda, ya Kızılırmak ya da Metropol sinemalarından birinde izlemiştim.
Yine aynı sıralarda Bertolucci'nin 1976'da yaptığı ve Türkiye'de uzun zaman siyasi nedenlerle sansürlenmiş olan 1900 filmini Metropol Sineması'nda 2 bölüm halinde vizyonda izledim. Çok kısa bir süre sonra da 1979 yapımı "Ay" filmi Türkiye'de vizyona girdi. Bertolucci'nin en önemli filmi sayılabilecek olan "Paris'te Son Tango" filmini İTÜ-Sinema Kulübü olarak bir kaç kez göstermiştik. Daha sonra çektiği "Çölde Çay", "Küçük Budha", "Çalınmış Güzellik", "The Dreamers" ve 1970 yapımı "Konformist" hatırladığım diğer Bertolucci filmleridir.
Sonraki yıllarda Bertolucci'nin gençliğinde Fellini ve Pasolini gibi 70'li yılların dev İtalyan yönetmenleri ile çalışmalar yaptığını okumuştum bir yerlerde. Bertolucci ilk çalışmalarında "İtalyan Yeni Gerçekçiliği" etkisinde işlerin ardından 1970'te "Konformist" ile kendisine yeni bir yol açtı. "Pariste Son Tango", "1900 - Novecento" gibi artık klasik olmuş filmlerle politik bakışı ön planda tuttu. "Ay" filmi ile anne- oğul arasında geçen öyküsünde "ensest" temasını işleyecek kadar cesurdu. Ardından Hollywood'a giderek "Son İmparator" ve "Çölde Çay" gibi diğer klasiklerini üretti. 90'lı yıllardan sonra artık öncekiler kadar büyük filmler üretemese de filmlerinde her zaman bir standardı yakalamayı başardı.Bir kuşağın sinema beğenisini ve algısını belirleyen yönetmenlerden biri idi. Politik filmlerinin ardından dramatik yönü çok kuvvetli filmler de üreterek kendini yenilemeyi başardı.
Çölde Çay filmini yıllar sonra tekrar izledim. Sinema tarihinde nadiren bir aşk öyküsü bu dece estetize edilebilir. Mekanın Kuzey Afrika çölleri seçilmesi, kendini arayan karmaşık bireyler, bir salgın hastalık, bir kadının kendini bırakışı, trajik bir aşk üçgeni, inanılmaz resimler, epik-dramatik bir müzik ve John Malkovich ve Debra Winger'in harika oyunculukları ile bence en iyi Bertolucci filmi.
20'li yaşlarımda izlediğim "Konformist" ile hep okuduğumuz ve tartıştığımız "sinemada mekan ve mimari kullanımı" nın ne demek olduğunu ilk kez bir filmde bu kadar net hissetmiştim. Filmdeki inanılmaz fotoğrafların, görüntü yönetmeni Vittorio Storaro diye biri tarafından çekildiği araştırıp öğrenmiştim. O zamanlar imdb henüz yoktu. Çok sonraları bu filmle Hollywood'un radarına girdiğini öğrendim. Sonraları bu zatın "Kıyamet - Apocalypse Now" , "Reds", "Dick Tracy" filmlerininde görüntü yönetmenliğini üstlendiğini ve 3 Oscar'lı bir kaç görüntü yönetmeninden biri olduğunu öğrendiğimde "gençliğinden belliydi" diye düşünmüştüm.
İlk izlediğimde çok beğendiğim "1900 - Novecento" filmini şu an baktığımda fazla politik buluyorum. Ama yine de epik anlatımı, güçlü görselliği ile favorilerim arasında Robert de Niro ve Gerard Depardieu'nun gençlik yıllarını tekrar görmek de ayrı bir keyif olabilir.Büyük yönetmenler kuşağının belki de son temsilcisi olan Bertolucci için bir de yeni kuşakta çok moda olan "liste" yapalım:
1-Çölde Çay
2-Konformist
3-Paris'te Son Tango
4-1900
5-Son İmparator Aziz.
Comments